EK SAYFA – 1967-2
باب: من بسط
له في الرزق
بصلة الرحم.
12. SILA-İ RAHİM SEBEBİ İLE RIZKI BOLLAŞTIRILAN KİMSE
حدثني
إبراهيم بن
المنذر: حدثنا
محمد بن معن قال:
حدثني أبي، عن
سعيد ابن أبي
سعيد، عن أبي
هريرة رضي
الله عنه قال:
سمعت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقول: (من
سره أن يبسط
له في رزقه،
وأن ينسأ له
في أثره، فليصل
رحمه).
[-5985-] Ebu Hureyre r.a.'dan, dedi ki: "Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i şöyle buyururken dinledim:
Kim rızkının lehine genişletilmesine, ecelinin de geciktirilmesine
memnun oluyorsa, o da akrabalık bağını gözetsin."
حدثنا يحيى
بن بكير:
حدثنا الليث،
عن عُقَيل، عن
ابن شهاب قال:
أخبرني أنس بن
مالك:
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال: (من
أحب أن يبسط
له في رزقه،
وينسأ له في
أثره، فليصل رحمه).
[-5986-] Enes İbn Malik r.a.'dan rivayete göre Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
"Kim rızkının lehine genişletilmesini, ecelinin de lehine
geciktirilmesini seviyor ise akrabalık bağını gözetsin."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Akrabalık bağını gözetmesi sebebiyle rızıkta lehine
genişlik verilen kimse."
Yani akrabalık bağını gözettiği için buna mazhar olan kimse.
"Kim rızkında lehine genişlik verilmesine sevinirse ...
" Enes'in rivayet ettiği hadiste ise "kim severse" şeklindedir. Tirmizi
de hasen olduğunu belirterek bir başka yoldan, Ebu Hureyre'den şunu rivayet
etmektedir: "Şüphesiz akrabalık bağını gözetmek, akrabalar arasında bir
sevgi, malda bir bolluk, ecelde bir ertelenmediL" Ahmed de ravileri sika
olan bir sened ile Aişe'den Nebie merfu olarak şu hadisi rivayet etmektedir:
"Akrabalık bağını gözetmek, güzel komşuluk ve güzel ahlak yurtları mamur
eder, ömürleri artırır."
Müellif Buhari de el-Edebu'l-Müfred adlı eserinde İbn Ömer'den
şu lafızIa bir hadis rivayet etmektedir: "Kim Rabbine karşı takvalı olur,
akrabalık bağını gözetirse onun ömrü, lehine olmak üzere uzatılır, malı
bollaştırılır, akrabaları da onu sever"
İbnu't-Tın der ki: Hadisin zahir anlamı yüce Allah'ın:
"Artık ecelleri geldiği zaman ne bir saat geciktirilirler ve ne de öne
geçebilirler. "(Nahl, 61) buyruğu ile çatışma halindedir. Her ikisini şu
iki şekilde telif etmek mümkündür:
1- Böyle bir fazlalık itaate muvaffakiyetin verilmesi ve vaktini
ahirette kendisine faydalı olacak şeyler ile değerlendirip başka işlerde onu
zayi olmaktan koruması sebebiyle ömürde bereket ihsan edileceğinden bir
kinayedir.
2- Artış hakikat anlamı iledir. Bu da ömür ile görevli olan
meleğin ilmine nispetle böyledir. Ayet-i kerimenin delalet ettiği birinci ecel
ise yüce Allah'ın ilmine nispetle böyledir. Mesela meleğe: Filan kişinin ömrü
eğer akrabalık bağını gözetirse yüz yıl, eğer koparırsa altmış yıldır denilir.
Yüce Allah'ın ezeli ilminde ise onun akrabalık bağını gözeteceği ya da
koparacağı bilinen bir husustur. Allah'ın ilminde sabit olan ecel ne öne
alınır, ne de geriye bırakılır. Fakat meleğin bilgisinde olan, artması ve
eksilmesi mümkün olan eceldir. İşte yüce Allah'ın: "Aııah dilediğini siler
ve bırakır. Ana Kitap ise onun nezdindedir. (Ra'd, 39) buyruğu ile buna işaret
edilmektedir. O halde silmek ve sabit bırakmak meleğin ilmindeki bilgiye
nispetledir. Ana Kitap'ta bulunan ise yüce Allah'ın ilminde sabit alandır.
Bunda kesinlikle silme sözkonusu olamaz. Buna "mübrem kaza" adı
verilir, birincisine de "muallak kaza" denilir. Ama birinci açıklama
şekli başlıkta yer alan hadisin lafzına daha uygundur .